

Çocuklarda Olumlu Davranış Geliştirme
Olumlu Davranış Nedir?
Çocuğun gelişim dönemine uygun, toplum ve aile içinde isteklerini veya fikirlerini kırıcı olmadan ve inatlaşmadan sergilemesidir.Disiplin; çocuğa istenilen davranışları ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak gelişimini sağlamaktır.
Problem davranışlar uygun yöntemler ile önlenemediğinde, çocuğun kişiliğinin bir parçası haline gelerek yaşamın diğer yıllarında suç içeren davranışlar, akademik başarısızlık ve toplumla önemli ölçüde uyum sorunu yaşayan bireylerin ortaya çıkma olasılığını güçlendirmektedir. Olumlu davranış geliştirme; bireylerin yaşam kalitesini artırmayı ve problem davranışların sergilenme durumunu azaltmayı amaçlayan, bu doğrultuda fiziksel, sosyal-duygusal ve akademik düzenlemelerin yapılmasını öngören bir yaklaşımdır.
ANNE BABA OLARAK KURAL KOYMAK NEDEN ÖNEMLİ?
Çocuğunuzun mutluluğunu istiyorsanız, bazı isteklerine hayır diyebilmeli ve uyması gereken kuralları öğretmelisiniz. Çocuğa çeşitli kuralların öğretilmesinde ise, doğru şeyleri yapmaya teşvik etmek kadar, bazı şeyleri yapmasına engel olmak da önem taşır. ÇOCUKLAR BEKLEMEYİ BİLMELİ. Çocukların isteklerinin ya da ihtiyaçlarının karşılanması için bazen beklemeleri gerektiğini bilmeleri ve bekleyebilmeyi öğrenmeleri ise çok önemli...
Beklemeyi ve beklemenin gerilimi ile baş etmeyi bilmek neden önemli? Çocuğun istek ve ihtiyaçlarının karşılanmasının başka insanların durumuna bağlı olabileceğini, başkalarının da istek veya ihtiyaçlarının olabileceğini ve bazen bunların kendininkilerden öncelikli olabileceğini anlamasını sağlar.
BUNUN İÇİN;
● Çocuğunuzun ağlama, mızıldanma ya da öfke nöbetleri karşısında pes ederek isteklerini bu şekilde yaptırabileceğini öğretmemelisiniz.
● Her istek ya da ihtiyacının hemen karşılanamayabileceğini göstermelisiniz.
● Başkalarının istek ve ihtiyaçlarının da olabileceğini ve bunların kendi istek ve ihtiyaçlarından önce gelebileceğini öğretmelisiniz.
● Bu durumdan kaynaklanan gerilimle nasıl baş edebileceği konusunda yol gösterici olmalısınız.
ÇOCUKLARDA OLUMLU DAVRANIŞ GELİŞTİRMEK İÇİN
- İşbirliği oluşturmaya çalışın, İsteyin ama emretmeyin.
- "Git ve dişlerini fırçala" demek yerine "Gidip dişlerini fırçalar mısın" denmelidir. "Yapabilir misin" diye bir soru sorduğumuzda çocuğun sol beyninde tam olarak ne demek istediğinizi anlamaya yönelik bir faaliyet gelişir oysa "yapar mısın" dediğimizde sağ beyninde bir faaliyet olacak ve güdüleme merkezi harekete geçecektir.
- Uzun Açıklamalardan Kaçının: Ebeveynler olarak isteğinizi haklı çıkarmak için konumunuzu açıkladığınızda gücünüzü yitirirsiniz, çocuğun da kafası karışır. "Artık yatman gerekiyor, yarın zorlu bir gün olacak. Dişlerini fırçala" demek yerine sadece "Dişlerini fırçalayıp yatar mısın?" demek yeterlidir.
- Vaaz Vermekten Kaçının: Birçok ebeveyn çocuklarının kendileri ile konuşmadıklarından yakınırlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ebeveynlerin çok fazla öğüt ve ders vermeleridir. Dokuz yaşından küçükler buna hazır değillerdir, dokuz yaşından büyükler ise bu vaazları dinlemezler. Çocuklara ya da gençlere kaç yaşlarında olurlarsa olsunlar, söylev vermenin tek zamanı, onlar böyle bir şeyi istedikleri zamandır
KAZANDIRMAK İSTEDİĞİMİZ DAVRANIŞLAR
Eğer bir davranışı kazandırmak istiyorsanız öncelikle o davranışı nasıl yapacağını öğretmeniz gerekir. Örneğin, çocuğunuzun ders çalışma programının olmasını ve ödevlerini bu programa göre yapmasını istiyorsanız, öncelikle bu programın kendine ne tür kolaylıklar sağlayacağını anlatmalı ve programı birlikte yaparak nasıl uyacağı konusunda önerilerde bulunmalısınız. Önerdiğiniz olumlu davranışı uygulamayı başardığını gördüğünüzü vurgulamak, memnuniyetinizi ifade etmek ve sevdiği istediği bir ödülle motive etmek bu davranışına devam etme olasılığını güçlendirecektir. Mesela ödevini zamanında yaptığında birlikte oyun oynamak, hafta sonu birlikte futbol oynamak, hayvanat bahçesine gitmek gibi.
ONAYLADIĞIMIZ VE DEVAM ETMESİNİ İSTEDİĞİMİZ DAVRANIŞLAR
Yeni bir davranış kazandırırken ya da olumsuz bir davranışı değiştirmesine yardımcı olurken sıklıkla ödül kullanabilir, çocuk öğrendikten sonra, davranış yerleştikten sonra ise aralıklarla ödüllendirebilirsiniz.
Çocuklarda ödül yöntemi oldukça etkilidir. Ancak bu ödüller maddi ödüller olamamalıdır. Birlikte yapılan bir etkinlik ya da takdir edici bir söz şeklinde olmalıdır. Bunun yanında dikkatli olunması gereken yönleri de vardır. Davranış kazandırma aşamasında çocuk ödüle bağımlı davranış geliştirmemelidir, asıl hedeflenen ödülle pekiştirilen davranışın içselleştirilmesidir.
AZALTMASINI İSTEDİĞİMİZ DAVRANIŞLAR
Eğer olumsuz bir davranışın azalmasını istiyorsanız yine ödüllendirme yöntemini kullanabilirsiniz. Örneğin odasını dağıtan bir çocuğun bu davranışını göz ardı ederek ancak odasını topladığı zaman "Odanı topladığın için çok mutlu oldum" diyerek teşvik edebilirsiniz. Bu yolla çocuğun yapmasını istemediğiniz davranışını görmezden gelir ancak bu davranışın olumlusunu yaptığı zaman ise takdir ederek çocuğun olumsuz davranışı bırakmasını, bunun yerine yaptığı olumlu davranışı tekrarlamasını pekiştirmiş olursunuz.
CEZA UYGUN BİR YÖNTEM Mİ?
Genelde anne ve babalar kötü davranışları cezalandırma yoluna giderler ve cezalandırdıkları davranışın sonlanacağını düşünürler. Fakat düşünülenin aksine ceza çoğu zaman ters tepki yaratarak istenmeyen davranışı daha da kötüleştirir. Cezanın en önemli olumsuz sonucu yetişkin-çocuk ilişkisini zedelemesi ve çocuğa fiziksel ve psikolojik zarar vermesidir. Çünkü ceza fiziksel disiplin uygulamak (dayak) olabileceği gibi, çocuğu sözle hor görmek ve sevgiyi esirgemek şeklindedir.
Olumsuz Davranış Karşısında Ailelere Öneriler:
- Çocukların her hangi bir davranışına tepkide bulunmadan önce, kendinizi onun yerine koyarak onun yaşındaki birinin ihtiyaç ve düşüncelerini anlamaya çalışarak davranışını değerlendirin. Bu tutum hem onu daha iyi anlamanızı hem de davranışın altında yatan nedenleri anlamanızı sağlayacaktır.
- Çocukları birbiriyle karşılaştırmayın, kıyaslamayın. Arkadaşlarıyla kıyaslanan çocuk bir gelişme kaydedemez daha da kötüsü arkadaşlarına karşı da düşmanlık duyguları geliştirmeye başlar. Kendine olan güveni sarsılır ve değersiz hissetmeye başlar.
- Çocuğu dinleyin. Neler hissettiğini, neden bu şekilde davrandığını ifade etmesine fırsat verin.
- Çocuğu sevdiği, başarılı olabileceği alanlara yönlendirerek kendine güven duygusu yaşamasına destek olun.
- Değişmesini istediğiniz davranışın çocuğun yaşına uygun olduğundan emin olun.
- İstenmeyen davranışı nedenleri ve olası sonuçlarıyla açıklayın. Net ve açık kurallar koyun.
- Yapmasını istediğiniz davranışları net ve tutarlı bir biçimde ortaya koyun. Ne yapmayacağını değil ne yapacağını belirtin
- Çocuğu davranışından dolayı utandırmayın sabırlı ve anlayışlı olun.
- Anne- baba ve öğretmen arasında soruna yaklaşım tarzı bakımından tutarlılık olmasına dikkat edin ve bu konuda işbirliği yapın.
Kurallar koyun: Aile içinde gerçekleştireceğiniz konuşmalarla çocukların da kuralların belirlenmesi sürecine katılacağı kurallar belirleyin. Belirlediğiniz kuralların spesifik ve açık olmasına özen gösterin. Belirlediğiniz kuralların gerekliliğinin nedenini açıklayın. Kurallara karşı gelindiğinde HAYIR demeyi ihmal etmeyin.
Tutarlılık Sağlayın: Belirlenen kurallara uymayı aile içinde bir kültür haline getirin. Birden fazla çocuğunuz varsa kurallara uyum noktasında herkesin sorumluluklarını vurgulayın ve ayrımcılık yapmayın. Ebeveynler arasında davranışlara verilen tepkilerde tutarlılığı yakalayın. Unutmayın çocuklar çok iyi gözlemcidirler ve isteklerine hizmet eden durumları yakalayıp bunu kullanabilirler. Tutarlılık konusunda davranışlara karşı ortaya çıktığında ilk olarak nasıl tepki verdiyseniz sonraki davranışlarda da aynı tepkide süreklilik saplayın.
Çocuklarınızın Davranışlarını Gözlemleyin: Çocuklar ortaya koydukları olumlu davranışlarda dönüt aldıklarında bu davranışı sürdürme ihtimalleri artar. Ancak burada önemli olan çocuklara verdiğiniz dönütlerin kişiliğine yönelik değil davranışa yönelik olmasıdır. Örneğin; yerde gördüğü bir çöpü çöp kutusuna attığında "Aferin! Çok akıllısın." değil "Çöpleri çöp kutusuna attığın ve çevreyi koruduğun için teşekkür ederim." demeyi tercih edin.İlk ifade neden akıllı olduğu ile ilgili kafa karışıklığı yaratabilecekken ikinci ifade spesifik olarak hangi davranıştan dolayı dönüt aldığını çocuğa iletmektedir.
Olumsuz Davranışlarda Ceza Kullanılmalı mı: Çocukların sergileyebilecekleri olumsuz durumlarda ilk akla gelen yöntem ceza vermek olabilir. Ancak ceza çocukların olumlu davranışın ne olduğunu anlamasını sağlamaz. Aksine ceza uygulandığı için öfkeli olacak daha tepkisel davranabilecektir. Ceza vermek yerine mahrum bırakarak neden mahrum bırakıldığını açıklayarak çocuğunuzun davranışı sonrasında sorumluluk almasını vurgulayabilirsiniz.
Olumsuz Davranışlarda Dönüt Verin: Çocuğunuzun ortaya koyduğu olumsuz bir davranış olduğunda bu davranışın neden sergilenmemesi gerektiğini kendisine açıklayın. Davranışın neden olumsuz olduğunu ve yerine hangi olumlu davranışın neden sergilenebileceğini anlamalarına yardım edin.
Kuralların Uygulanması Noktasında Seçenek Sunun: Çocuklar kuralların dikte edilerek sunulduğu durumlarda tepkisel olarak olumsuz davranışlar sergileyebilirler. Kuralları dikte etmek yerine uyması gereken kural konusunda seçenek sunun. "Uyumak istiyor musun?" yerine, "Şimdi mi, yoksa on dakika sonra mı yatmak istersin?" gibi. Böylece çocuğunuz hem biraz kontrol hissetmiş olur, hem de onu yatmaya kolayca ikna etmiş olursunuz.
Şiddet Bir Seçenek Olmasın: Çocukların olumsuz davranışlarına karşı şiddet tepkisi ebeveynler tarafından asla kullanılmaması gereken bir tepkidir. Çocuğa şiddet göstermek sizin ilgi ve sevginize uymayan bir davranış tepkisi göstermeniz nedeniyle kafa karışıklığı yaşamasına, kendini sorgulamasına neden olacaktır. Benlik saygısı zarar görecek, şiddet hayatında karşılaşabileceği problem durumlarında bir seçenek olacaktır. Şiddetin yaygınlaşmasını önlemek ve doğru yöntemlerle iletişim kurarak problemlerin çözülmesini sağlama noktasında toplumsal bir sorumluluk oluşmaktadır.
Rol – Model Olduğunuzu Unutmayın: Çocuklar çevrelerinde olan her davranışın farkındadırlar ve bunları takip ederler. Çocuğunuz kurallara uyma konusunda aile içinde belirlediğiniz kurallara sizin uymadığınızı gözlemlediğinde çocuk açısından da kurala uymanın anlamı kalmayacaktır. Çocuklar koyulan kurallardan daha çok ailesinde gözlemlediği davranışların takipçisi ve uygulayıcısıdırlar. Aile içinde sosyal medya kullanımıyla ilgili belirlediğiniz bir süre sınırına siz uymadığınızda çocuklar için de bu sınıra uymanın bir anlam ifade etmeyeceğini unutmayınız.
Çocuklarda İstenilen Davranışları Geliştirmek İçin Kullanılabilecek Yöntemler:
Ödüllendirme: Eğer yaptıkları bir davranış için ödüllendirilirlerse, çocuklar o davranışı tekrarlarlar. Bu yüzden istenilen davranış ödüllendirilerek, davranışın tekrarlanma ihtimali artırılabilir. Sosyal pekiştireçler ödüllendirme için kullanılabilir. Bunlar;
Sözsüz ifadeler: gülümsemek, alkışlamak vb.
Bedensel iletişim; saçını okşamak, sırtını sıvazlamak vb. Sosyal ortamlarda yakınlık; öğretmenle yan yana oturmak, birlikte sınıf panosunu düzenlemek vb.
Övgü sözcükleri: aferin, ne kadar güzel olmuş, bana resmini anlatır mısın vb.
Etkinlik pekiştireçleri: birlikte sevdiği bir etkinliği yapmak, parmak oyunu oynamak vb.
Pekiştireç Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Noktalar:
- Sürekli bir davranışın pekiştirilmesi bir süre sonra kullanılan pekiştirecin değersizleşmesine, alışılmasına neden olabilir. Bu yüzden pekiştirecin miktarı da önemli hale gelmektedir. Örneğin ödül olarak bir paket yerine bir tane kraker verilmesi gibi.
- Pekiştirecin çocuk için kolay ulaşılabilir olması pekiştirecin değerini yitirmesine neden olur.
- Pekiştireç beklenen davranışın hemen arkasından sunulmalıdır.
- Kullanılan pekiştireçler belirli aralıklarla değerlendirilmeli ve çeşitlendirilmelidir.
- Pekiştireçler zamanla azaltılmalı, nesnel pekiştireçler sosyal pekiştireçlere dönüştürülmelidir.
- Kullanılan pekiştireçlerde bir süre sonra pekiştireç tarifelerine geçilmelidir.
İletişim-Sen Dili Yerine Ben Dili
Sen Dili;
- Sen dili kişiye yanlış yaptığını söyler ancak bu söylem tarzı kişinin kendini suçlamasına neden olan ifadeler içerir.
- Kızgınlık, öfke gibi duygular toplumumuzda genelde sen dili kullanılarak ifade edilir.
- Sen dili kullanımı aynı zamanda iletişimde kişiler arasında bir mesafenin olduğunu da vurgular.
- Sen dili ile iletişim kurulan biri bir durumdan ötürü sorumlu tutulduğu hissine kapılır. Bu nedenle de doğrudan savunmaya geçer.
Ben Dili;
- Ben dili bireyin karşısına çıkan durum ve davranışların kendi üzerinde bıraktığı somut etki ile o duyum ya da davranışa yönelik duygu ve düşüncelerini karşı tarafa iletme biçimidir.
- Ben dili mesajları verilirken yumuşak bir ifade kullanılır.
- Kişi «ben» ile başlayan cümleler kurarak duygu ve düşüncelerini ifade der.
- Ben dili mesajları iletişimin olumlu sürmesini sağlar.
- Ben dili kullanımında birey başkalarıyla ilgili yorumlamalarını ya da değerlendirmelerini değil, kendini rahatsız eden durumu objektif bir şekilde, karşıdakini suçlamadan, eleştirmeden, yargılamadan, durumun ya da davranışın tanımını ve yaşattığı somut etkiye ve duyguya odaklanır.
- Ben dili kullanımı ile belirtilen duygu ve düşünceler karşıdakinin kişiliğine yönelik değil bireyin hissettiklerine yöneliktir.
- Ben dili ile verilen mesajlara aşağıdakiler örnek verilebilir:
- Bu davranışın beni üzdü.
- Ben mutsuz hissediyorum.
- Ben kızgınım çünkü.....
Olumlu davranışlar videomuzu izlemek için tıklayınız...